Ne güzel yaşadın sen. Doğrulardan kendine biçim verdin. Keskin kenarlarınla ne çok gururlusun. Gerçeklerinin ışığıyla, bıçağın keskin ucu nasıl parlıyorsun. İnsan göremiyor. Ne çok kesiyor kendisini. Bir nefeslik sözde, …
İnsan birçok hayatı yaşar. Başka kalplerde can bulur, düşüncelerin içinde var olur. Sen de kimseden ayrılamayacaksın. Çünkü onlar içinde, bir yerlerde sensiz, yaşayacaklar.
Gördüğün yanılsamadır. Bir fark edişte kaybolur. Güvenebilirsin demiyorum ama içinde bulamadığın, dokunamadığın ya da göremediğin tek kendin kalırsın. Duymadığın belki, varlığını hissedemediğin. Böyle bir vakit daha var olacak, sonra …
Kelimeleri yazıyorum sonra cümleleri. Günleri, su misali akıp giden zamanı yaşıyorum. Anlamları aynı çokluklar içerisinde kayboluyor, kum taneleri gibi birbirlerine karışıyor. Ansızın zihnimde bir çöl imgesi beliriyor. İmge ben …
Ellerin bir avuç toprakmış. İçinde her renkten yaşanmışlıklar karışmışlar, kahverengi olmuşlar. Senin ellerin göz yaşı gibi ılık, karanlık gecede bozkır gibi yalnız ve soğuk. Üşümüşüm. Ellerin toprak olmuşlar, üstümü …
Yürür gidersin yanından, akan suyun üstündeki ışığın parıltılarını, taşların üzerinden sekerken çıkarttığı sesleri kaçırırsın. Alnından, yüzünden, sırtından akan terleri, çıktığı gözeneklerden buhar olup havaya karışışını hep kaçırırsın. Duymazsın, görmezsin …